YEMEK HAKKINDA BİLGİ
Bitkisel Besin Maddeleri
Yemeklerimizdeki bitkisel besin maddelerinin en önemlisi tahıldır. Tahıl, en çok ekmek, makarna, pasta vs. şeklinde kullanılır. Tahıl tanelerinde %50-70 nişasta, %3-15 protein, %l-2 yağ, % 10-1 3 su bulunur. Tuzlardan en çok potasyumfosfat vardır.
Ekmek ne kadar beyaz olursa o derecede fazla kalori verir.
100 gr. beyaz buğday ekmeği 258 kalori
100 gr. orta buğday ekmeği 234 kalori
100 gr. tam buğday ekmeği 218 kalori
Vitaminler daha çok kepekte bulunduğundan, kepeksiz unlardan yapılan ekmeklerde vitamin azdır. Ekmeğin hazırlanmasında kullanılan mâyalarda çok miktarda B vitaminleri vardır. İyi çiğnenmek şartı ile ekmeğin kabuğu içinden daha kolay sindirilir.
Sebzeler
Sebzelerin önemi bileşimlerinde bulunan çeşitli tuzlar ve vitaminler bakımındandır. Bol nişastalı veya şekerli olanları dışındaki sebzelerin besin değeri azdır.
Sebzelerin %75-95’i sudur. Yeraltı gövdeleri veya kökleri yenilen patates, şalgam gibi bitkilerde karbonhidrat bol miktarda bulunur. Yaprakları yenenlerde karbonhidrat çok azdır. Sebzelerde protein miktarı da azdır.
Tuzlar arasında potasyum ve demir çok tur. Sebzelerin besi değeri ve verdikleri kalori düşüktür; meselâ:
100 gram taze fasulya 23, karnabahar 19, lâhana 15, ıspanak 11, marul 15, havuç 32, kırmızı turp 18 kalori verir.
Sebzelerin besin değeri, pişirilirken içine katılan yağ, kıyma gibi besinlerle 2-3 misline çıkarılır.
Madensel tuzlar ve vitaminlerden başka sebzelerin önemli bir faydası da selüloz etkisiyle barsak hareketlerini uyarması ve dışkı durumunu düzenlemesidir.
Başlıca sebzeler ve özellikleri:
a) Baklagiller. — Olgun taneleri kurutularak veya yeşil kabuklariyle beraber taze olarak yenen sebzelerdir. Yemeklerimizde kullanılan bakla, fasulye, mercimek, nohut, börülce ve bezelye baklagillerdendir. Baklagillerde °o23-25 protein, %55 karbonhidrat vardır. Yağ, bakla, mercimek ve fasulyede %2, soya tanelerinde ise %15-23’tür. Madensel tuzlardan kalsiyum, potasyum, vitaminlerden A ve B vitaminleri fazladır.
b) Yeraltı Gövdesi, Kökleri ve Soğanları Yenilenler. — Yeraltı gövdesi yenenler arasında en önemlisi patatestir. Patateste nişasta °/o 20, azotlu maddeler %2 kadardır. 100 gram patates 92 kalori verir.
Kökleri yenenler, pancar, havuç, şalgam, kereviz ve turptur. Pancar şeker elde etmekte kullanılır. Havuçta %4 glikoz, %2 sakkaroz vardır. A vitaminiyle ilgisinden dolayı havuçta bulunan karoten önemlidir.
Soğanlı bitkilerden sarmısak ve soğan özel lezzet ve kokulariyle yemeklere çeşni verir.
c) Meyvaları ve Başlıca Kısımları Yenenler. — Meyvaları yenen sebzeler arasında domates, patlıcan, kabak, hıyar, biber, bamya sayılabilir.
Salata veya yemeklerde kullanılan domates C ve A vitamininden çok zengindir.
d) Yaprak, Sap, Çiçek ve Çiçek Tablaları Yenilenler. — Bunların baş!ıcaları ıspanak, lahana, marul, kıvırcık salata, kuşkonmaz, enginar, kereviz., karnabahar, hindibadır Bu sebzeler gerek vitamin, gerekse madensel tuziar bakımından çok zengindir.
Mantarların besi değeri de sebzeler gibidir. Bunlarda klorofil olmadığından nişasta bulunmaz. 100 gram mantar 24-40 kalori verir.
Meyvalar ve Yemişler
Meyvalar lezzetleri ve bileşimleri bakımından değerli besinlerdir. Şeker, vitaminler, organik asitler ve kokulu maddelerce zengindirler.
Yemişlerden fındık, ceviz, badem vardır. Yemişlerin verdiği kalori, meyvalarınkinden yüksektir. Meselâ %12’sı protein, %56’sı yağ ve °o6’sr karbonhidrat olan 100 gram fındık 602 kalori verir,
AAeyvalarda sebzelere göre karbonhidrat claha çok olduğu için verdikleri kalori sebzelerden yüksektir. Kalori değerieri şöyledir (100 gram için ):
Elma …………………… 57
Armut ………………… 57
Ayva …………………… 58
Kiraz …………………… 68
Şeftali ………………… 61
Taze incir ……………… 74
Taze üzüm ……………… 78
Kuru incir ……………… 257
Hurma…………………. 304
Sebze ve meyvaların konserveleri, kurutmak, kutu konservesi, turşu, şekerleme şeklinde yapılır. Reçel, marmelât gibi şekerlemelerin besi değeri oldukça yüksektir.
Tatlılar
Bitkilerden çeşitii tatlı maddeler elde edilir. Şeker kamışından ve pancardan çıkarılan sakkaroz insanların beslenmesinde önemli bir yer tutar. Sakkarozdan başka laktoz (süt şekeri), maltoz (arpa ve hububattan), glikoz (üzüm şekeri), früktoz, levüloz (meyva şekeri) da bitkilerden aldığımız şekerler arasındadır.
Değişik şekerlerin verdiği kalori (her 100 gram için) şöyledir:
Sakkaroz 400; inverti şeker 318; süt şekeri 400; nişasta şekeri 332; nişasta şurubu 319.
Baharlar
Yemeklere hoşa gidecek tat veren bazı maddelere bahar denir. Baharlar iştah açmak bakımından önemlidir. Bu maddeler bitkilerin tohum, meyva, çiçek, yaprak, kabuk ve köklerinden elde edilir.
En önemli baharlar şunlardır:
Hardal, küçük hindistan cevizi, vanilya, karabiber, kırmızı biber, kimyon, karanfil, defne, tarçın, zencefil.
Baharlar fazla ve sürekli kullanılırsa sağlığa zarar verir. Bunların sindirim sisteminden başka sinir sistemi, dolaşım sistemi ve böbrek gibi diğer organlar üzerinde kötü etkileri vardır.
Madensel Besin Maddeleri
Hayvanlar ve bitkilerden alınan bakır, kükürt, kalsiyum, potasyum, demir, fosfat gibi çeşitli madensel tuzlardan başka yemeklere mutfak tuzu (sodyum klorür) eklenir (Bk. Tuz).
Yemeklerin Doyuruculuğu
İnsanlar kalori, protein, tuz, vitamin almak için değil, açlığı gidermek için yemek yer.
Bir yemeğin doyurucu olması, kalori değeriyle ilgili değildir. Doyma, tokluk duygusunun devamıdır. Mide besinlerle uğraştığı süre insan tokluk duyar. Yemeklerin kalitesi, pişirme şekli, lokma iriliği ve hacmi da doyma ile ilgilidir. Besinler midede ne kadar kalırlarsa ve ne kadar fazla salgı çıkmasını sağlarlarsa o derece tok tuterlar.
En doyurucu yemekler et yemekleridir. Etli yemekler, sütlü ve sebzeli yemeklerden daha uzun müddet tok tutar. Yağlar da doyurucudur. Bitkisel besinlerin doyurma değeri düşüktür, Kızartma ve kavurma şeklinde hazırlanmış yemekler salgı üzerine artırıcı etkileri sebebiyle suda kaynamışlardan daha fazla doyurur.
Yemekler ve Ruhi Faktörler
insan, zevkine uygun ve alıştığı yemekleri arzular. Sindirim sisteminin görevini yerine getirebilmesi için çalışma isteği olmalıdır. Ve-jetatif (bitkisel) sinir sisteminin kontrolü altında bulunan sindirim organları, besinlerin kimyasal ve fiziksel uyarmaları yanında iştah,
açlık, ağrı, tiksinme, keyifsizlik ve isteksizlik gibi ruhsal faktörlerin etkisindedir.
Mide salgısı bu gibi ruhsal etkiler altında az veya çok salgılanır. Mide salgısı on iki parmak ve barsak salgılarını da uyarır.
Yemeklerden iyice faydalanabilmek için sindirim sisteminin salgı ve hareketler bakımından görevini tam yapması lâzımdır.
Temizlik, iyi görünüş ve tadın veya aksine pislik, fena görünüş ve kötü kokuların yemeklerden gereği gibi faydalanmamızda önemi büyüktür.
Yemekler Niçin Pişirilir
İnsanlar besinleri hazırlar, pişirir, yemek şekline sokar. Pişirmenin amacı besinlerdeki faydalı maddelerin emilmesini kolaylaştırmak, besinleri bozan, hastalık yapan mikropları ve parazitleri yok etmek, hayvansal ve bitkisel dokulardaki kimyasal değişme ve bozulmaları önlemek, yemekleri temiz ve iştah verici şekle sokmaktır.
Hayvansal ve bitkisel dokularda besi unsurları hücre içindedir. Bilhassa bitkilerde hücre duvarlarında bulunan selüloz insan sindirim organlarında güç parçalanır. Bu hücreleri parçalamak için övütme, döğme ve ezme usulleri vardır. Çiğ veya pişmiş besinler, bu gibi mekanik metotiarla faydalanılacak hale getirilir. Sonra pişirilerek yenebilir hale sokulur. Çiğneme de mekanik bir parçalamadır.
Meyva ve salatalar hariç, besinlerin çoğu ancak pişirmekle yenecek hale getirilir. Kaynatmak, haşlamak, kavurmak, kızartmak, ızgarada pişirmek gibi sıcak etkisiyle hayvansal veya bitkisel besinlerin dokuları gevşetilir, hücre duvarları parçalanır ve besin unsurları serbes hale gelmiş olur.
Bunlardan başka biyö-kimyasal metotlarla ekmek, yoğurt, peynir ve turşular yapılarak besinlerden faydalanma derecesi artırılmış olur.