3 Mayıs 2017 Çarşamba

ÖNEMLİ PRATİK BİLGİLER


ÖNEMLİ PRATİK BİLGİLER




Meyveleri tüketeceğiniz zaman doğrayın veya soyun; çünkü soyulmuş veya doğranmış olarak bekleyen meyvelerin içindeki vitamin kaybolur.

· Portakal ve limon kabuklarını yıkayıp kuruttuktan sonra fırına atarak 180 derecede iyice kurutun. Daha sonra robotta öğütüp bir kavanoza koyup, kek, kurabiye, pastalarda kullanın.

· Süt kaynatacağınız zaman kabı soğuk suyla çalkalayın, sütün taşmadığını fark edeceksiniz.

· Tatlının şerbetini iyice çekmesi için tatlının yada şerbetin sıcak olması gerekir. Eğer ikisi de sıcak olursa tatlı haşlanır. İkisi de soğuk olursa tatlı hamuru şerbeti çekmez.

· Meyveli kek yaparken meyvelerin dibe çökmemesi için unlayarak kek hamuruna karıştırın.

· Taze ve yumuşak meyvelerin kompostosunu yaparken şeker veya suyu önce kaynatıp, meyveleri sonra eklerseniz meyvelerin parçalanmasını önlersiniz.

· Bir demlikte sıcak su, tarçın, iki adet karanfil sapı ve elma kabuklarından çay yaparak hem soyulmuş elma kabuklarını değerlendirmiş hem de midenizi rahatlatmış olursunuz.

· Soğan doğrarken gözlerinizin yanmaması için ya musluğun önünde doğrayın, yada soğanın üstüne sirke serpin.

· Semiz otu, kıvırcık salata, ıspanak gibi sebzeleri son durulama suyuna 3-4 yemek kaşığı sirke ilave edip 15 dakika bekletirseniz kalan kum, böcek, toprak parçacıklarından kolayca kurtulabilirsiniz.

· Sarımsak kabuklarının çabucak ayıklanması için 5 dakika sıcak suda bekletin. Kolayca soyulur.

· Kekinizin iyi kabarması için tüm malzemeleri aynı yöne doğru ve çok iyi çırpınız.

· Bakliyat pişirirken bir çay kaşığı kimyon kullanmak yemeğinize tat katarken aynı zamanda gazınızı da alacaktır.

· Ele sinen balık kokusunu gidermek için önce elinizi soğuk suyla yıkayıp limon veya sirkeyle ovun.

· Domatesleri soymadan önce 1-2 dakika kaynar suda bekletirseniz kabuklar kolayca soyulur.

· Yağını fazla kaçırdığınız tavuk ve et yemeklerine 3-4 yaprak adaçayını parçalayarak ilave ederseniz, hem nefis lezzet kazanacak hem de hazma yarar sağlayacaktır.

· Bakliyatların suyuna piştikten sonra tuz atılmalıdır. Aksi taktirde kabukları sertleşir.

· Tavuk sote yaparken içine yarım çay bardağı sirke katarsanız etlerin pamuk gibi olduğunu göreceksiniz.

· Et pişirirken içerisine yarım domatesi doğrayarak katarsanız etlerin yumuşacık piştiğini göreceksiniz.

· Balık alırken; parmakla bastığınızda iz kalmıyor, kaslar hemen düzeliyorsa, gözleri parlak ve lekesiz, solungaç kısımları kırmızı ise, balık tazedir. Bayat balık ayrıca, kokusuyla kendini ele verir.

· Mantarlarınızın buzdolabında taze kalmasını istiyorsanız kağıt torba içerisinde saklayın. Kullanmadan önce soymanıza gerek yok, sadece kağıt havluyla silmeniz yeterli olacaktır.

· Balığın pullarını rahatça ve etrafı kirletmeden temizlemek istiyorsanız balığı bir dakika kaynar suda tutun. Pulların kolayca döküldüğünü göreceksiniz.

· Pasta ve kekler için kullandığınız kremanın daha sert olmasını istiyorsanız, hem çırpacağınız kaseyi hem kremayı hem de çırpıcınızı birkaç dakika buzlukta bekletin.

· Çorba ve sulu yemeklerinizi pişirirken eğer tuzu fazla ise içine birkaç tane dilimlenmiş patates atın. Yemek piştikten sonra patatesleri tencereden alın. Böylece yemeğinizin fazla tuzu patatesler tarafından alınmış olur.

· Tavuğun kalitesi gögüs etini dolgun ve sıkı olmasından anlaşılır. Tavuk tazeyse göğüs kemiğinin ucu esnek olur. Tavuğun derisinde oluşan mavi lekeler bozulma işaretidir.

· Patatesleri haşlarken suya 1 yemek kaşığı sirke koyarsanız hem patateslerinizi dağılmaktan kurtarırsınız hem de haşlandıktan sonra bile sarı renklerini muhafaza ederler.

· Yumurtanın taze olup olmadığını anlamak için su dolu bir bardağın içine koyun. Eğer dibe çöküyorsa hala hava almamış ve tazedir.

· Meyve ve sebzelerin daha hızlı olgunlaşmasını istiyorsanız, birkaç gün kahverengi bir kağıt torbada bekletin.

· Balık filetoların bembeyaz pişmesini istiyorsanız pişirmeden önce üzerine limon suyu serpin.

· Ellerinizdeki soğan, sarımsak gibi istenmeyen kokuları çıkarmak için elinizi yıkarken metal bir cisme (çatal, kaşık..) sürtürek yıkayın.

· Pirinç pişirirken tanlerin birbirine yapışmasını önlemek için suya birkaç damla limon suyu damlatın.

· Donmuş balığınızı pişirmek istediğinizde eritme işlemini sütün içinde yapın. Süt, hem don tadını alır hem de balığın daha lezzetli olmasını sağlar.

· Pasta, kek ve kurabiyelerinizin içine kattığınız fındık, ceviz, meyve parçacıkları...vb.'nin dibe çökmesini istemiyorsanız. Malzemelerinizi una buladıktan sonra hamuruna ekleyin. Hepsinin eşit dağıldığını görecekesiniz.

· Yemeğinize yapacağınız terbiyeyi, yemeğin kesilmesini önlemek için yemek biraz ılındıktan sonra yapın. Terbiyelediğiniz yemeği bir taşım kaynatırsanız yemeğiniz, kesilmeden ve tadı bozulmadan terbiyelenmiş olacaktır.

· Kuru Bakliyatlı bir yemek pişirecekseniz bir gece önceden bakliyatları ıslatın. Haşlarken ise tencereye bir tutam karbonat katın. Böylece bakliyat daha kolay pişecektir.

· Yaptığınız pilavı tekrar ısıtırken su dolu bir tencere içine oturtarak ısıtıın. (Benmari usulü) Böylece pilavınız ilk pişirdiğiniz zamanki tazeliğini koruyacak ve taneler birbirine yapışmayacaktır.

· Kızartma yaparken ciğerleri bulayacağınız una bir kaşık karbonat koyarsanız ciğerin daha yumuşak kızarmasını sağlarsınız.

· Hazırlayacağınız kreplerin daha yumuşak olmasını istiyorsanız krep hamurunu hazırlarken yumurtanın akı ile beyazını birbirinden ayırın. Yumurta sarısı ile diğer malzemeleri karıştırırken yumurta akını çırparak kar haline getirin ve azar azar diğer krep hamuru ile karıştırın. Kreplerinizin artık daha yumuşak ve lezzetli olduğunu göreceksiniz.

YEMEK VE GIDALAR PÜF NOKTALARI

YEMEK VE GIDALAR PÜF NOKTALARI



Mayonez kesilmesi nasıl önlenir ?
Püf noktası: Bir tane yumurta sarısı ile 2-3 damla sirkeyi karıştırarak çırpın. Üzerine birazda zeytinyağı ilave edip koyulaştırın. Hazırladığınız bu karışımı kesilen mayoneze ekleyip karıştırınız.

Kereviz kokusu nasıl önlenir ?
Püf noktası: Kerevizi ayıklayıp yıkadıktan sonra, bir kap içinde hazırlamış olduğunuz limonlu suda 10-15 dakika bekletirseniz, hem kokusu kaybolur, hemde rengi beyaz olur.

Yumurta nasıl daha kolay soyulur ?
Püf noktası: Katı haşlanan yumurtaları kolayca soymak için kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutun ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun gözeneklerinden girerek soymayı kolaylaştırır.

Yumurtanın sarısı akından nasıl ayrılır ?
Püf noktası: Yumurtayı orta boy bir huninin içine kırın. Yumurtanın beyazı huninin azından akıp altına tutacağınız kabın içine düşer. Yumurtanın sarısı ise, huninin geniş kısmında kalır. Yalnız yumurtanın bayat olmamasına dikkat edin. Çünkü bu işlemi yaparken, bayat yumurtanın sarısı patlayabilir.

Peynir nasıl daha kolay rendelenir ?
Püf noktası: Peyniri rendelemeden önce buzlukta 10 dakika kadar bekletirseniz peynir daha kolay rendelenecektir.

Ekmeğin küflenmesini önlemek için ne yapılır ?
Püf noktası: Ekmeğiniz hızlı bir şekilde kutusunda küfleniyorsa ekmek kutusunu 15 günde bir sirkeli suyla silmek ekmeğin daha uzun süre dayanmasını sağlayacaktır.

Meyveleri taze tutmanın yolu nedir ?
Püf noktası: Meyvelerin arasına serpiştireceğiniz herhangi bir türden yapraklar onları daha uzun süre taze tutacaktır.

Kristalimsi görünümde buz nasıl yapılır ?
Püf noktası: Suyu kaynatın soğuyunca buz kalıplarına koyup dondurun. Buzlar daha canlı, kristal gibi görünür. Kaynamış suda oksijen azalır. Buda buzun mat görünmemesini sağlar.

Kesilmiş limon nasıl muhafaza edilir ?
Püf noktası: Küçük bir tabağa toz şeker serpin, limonun kesik tarafı şekerin üzerine gelecek şekilde koyun bu şekilde limonu iki hafta kadar kurumadan muhafaza edebilirsiniz.

Yumurta çatlatmadan nasıl haşlanır ?
Püf noktası: Yumurtanın çatlamaması için haşlama suyuna bir kaç kaşık sirke ilave edin, sirke yumurtanın çatlama riskini azaltacaktır.

Soyulmuş patateslerin kararmadan saklanabilmesi için ne yapılır ?
Püf noktası: Saklanacak kabın içine su ve bir tutam tuz koyun. Buzdolabında saklayın gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.

Patates nasıl daha hızlı haşlanır ?
Püf noktası: Haşlama suyunun içine bir kaşık margarin koyun patatesler vitaminlerini kaybetmemiş olur. Aynı zamanda da patatesleriniz daha çabuk pişer.

Dereotu nasıl saklanır ?
Püf noktası: Dereotlarını temiz bir havluya kaplayacak şekilde sarın ve bu şekilde naylon torbaya koyup buzdolabına saklamaya bırakabilirsiniz.

Tazeliği gitmiş pörsümüş yeşillikleri canlandırmak için ne yapılır ?
Püf noktası: Yeşillikleri iki kaşık limon suyu karıştırılmış, buzlu su dolu bir kabın içinde 1 saat kadar buzdolabında bekletin.

Domatesin kabukları nasıl kolay soyulur ?
Püf noktası: Domatesin kabuklarını kolay soymak için bıçağın sırtıyla domateslerin kabuklarını soyacağınız yönün tersine sürtün ve daha sonra soyun ya da domatesleri kaynar suda 1 dakika bekletin.

Pastaların daha gevrek olması için ne yapılır ?
Püf noktası: Hamurun içine bir çay kaşığı tuz atın.

En lezzetli ciğer kızartması nasıl yapılır ?
Püf noktası: Ciğer tava yapmadan önce, kızartma ununun içine bir tatlı kaşığı kadar karbonat koyun. Ayrıca yağı iyice kızdırırsanız, Arnavut ciğerinin tadı çok daha lezzetli olur. Ciğerleri yarım saat kadar süt içinde de bekletebilirsiniz.

Tane tane pilav nasıl yapılır ?
Püf noktası: Pişireceğiniz pilavın tane tane ve beyaz olmasını sağlamak için pilav tenceresinin içine, pişirme esnasında incecik dilimlenmiş bir limon koyun. Sonuç, her zaman olumlu olacaktır.

Reçelin şekerlenmemesi için ne yapılır ?
Püf noktası: Yaptığınız reçelin çabuk şekerlenmesini istemiyorsanız, kullandığınız limon suyunu ateşten almanıza yakın koyun. Aksi takdirde önceden ilave edilen limon suyu, reçelin rengini ve kıvamını koyulaştırır.

Dondurulmuş et nasıl daha kolay çözdürülür ?
Püf noktası: Dondurulmuş eti az sirkeli suda bekletmek daha kolay çözülmesini sağlar.

Patlıcanın lezzeti nasıl arttırılır ?
Püf noktası: Patlıcan yemeğinizin daha lezzetli olması için, patlıcanları pişirmeden önce tuzlu suda en az 15-20 dakika bekletin veya üzerine tuz serperek kağıt havlu üzerinde bekletin, çıkan kahverengi suları sildikten sonra pişirin.

Kavrulan soğanların kararması nasıl önlenir ?
Püf noktası: Soğanların üzerine biraz un serperseniz, kavururken soğanlar kararmazlar.

Sert fasulye nasıl yumuşatılır ?
Püf noktası: Uzun süre pişirildiği halde yumuşamayan fasulyenin içine, yarım kahve kaşığı karbonat koyarsanız, hem daha çabuk pişer, hem daha yumuşak olur.

İyi bir salata nasıl yapılır ?
Püf noktası: Salata yaparken, öncelikle salata malzemelerinin ıslak olmamasına dikkat edin. Malzemenin ıslak olması, sosun malzemeye nüfus etmesini engeller. İyi bir salata için ayrıca, malzemelerin birbirini bütünler nitelikte olması gerekir. Örneğin kabakla dereotu, domatesle fesleğen, cevizle peynir birlikte kullanıldığında iyi sonuç verirler.

Dibi tutan yemeğin yanık tadı nasıl yok edilir ?
Püf noktası: Yemeğin dibi tutarsa, lavabonun içini soğuk suyla doldurun. Sıcak tencereyi kapağını açmadan suya koyup, 15 dakika bekletin. Daha sonra yemeği başka bir tencereye alın. Soğuk su, yemeğin yanık tadını alacaktır.

Zeytinyağlı yemeklerin kararmaması için ne yapılır ?
Püf noktası: Zeytinyağlı yemeklerin kapaklarını iyice soğumadan açmayınız, bu şekilde kararmalarının önüne geçebilirsiniz.

Tuzun nemlenmesi nasıl önlenir ?
Püf noktası: Tuzun nemlenmemesi için, tuzluğun içine 3,4 adet pirinç hatta 3,4 adet kavrulmuş pirinç koymanız tuzun nemini alacağından tuzun kuru kalmasını ve topaklanmasını önler.

Bayatlayan bisküvi ve kekler eski tazeliğine nasıl getirilir ?
Püf noktası: Tazeliğini yitirmiş bisküvi ve kekleri bir fırın tepsisine araları ufak bir miktar açık olacak şekilde düzenli bir şekilde yerleştirin ve ısımasını bekleyin. Isıyan bayatlamış bisküvi ve kekleriniz işlem sonrası tekrar aynı kıvamını aratmayacak şekilde tazelenmiş olacaktır.

27 Nisan 2017 Perşembe

PİLAVA NE KADAR YAĞ KONUR?

PİLAVA NE KADAR YAĞ KONUR?


Bulgur pilavı olsun, pirinç pilavı olsun yağı kendine karar olmazsa, yapılan pilav damağı sevindirmez. Pilavın yağlı olması, yağsız olması yiyenler tarafından hemen hissedilir. Pilav kuru olmuş, pilav yağlı olmuş lafını duymak istemezseniz; pilav pişirirken yağını ölçerek koyun ve başınız ağrımasın. Ayrıca, yaptığınız pilavı sizde severek yiyin. Bilirsiniz; ölçülü yapılan her yemek, her defasında aynı tat ve lezzete sahip olur.Pilav yaparken bulgur, pirinç ölçüsünü kase veya su bardağı ile alırız. Kullandığımız kase ve su bardağı iki tiptir. Bir 200 ml. olanları vardır ve küçük boydur.


Birde 250 ml. olanları vardır. 250 ml. olanları biraz büyükçedir. Hangisiyle bulgur veya pirinci ölçecekseniz, pilavınıza ona göre yağ koymalısınız. 200 ml. bardak ve kase için, bardak veya kase başına 30 gr. yağ pilavınıza karar gelir. 250 gr. bardak ve kase için, bardak veya kase başına 40 gr. yağ pilavınıza karar gelir. Her çeşit yağ ile pilav yapılır. Katı yağları, terazide ölçmeniz gerekir. Her çeşit sıvı yağı ölçmek kolaydır. Bir çorba kaşığı dolusu zeytinyağı, erimiş tereyağı, ayçiçeği yağı, mısır özü yağı vaya fındık yağı 10 gram gelir. Yani; 200 ml. bardak için 3 çorba kaşığı sıvı yağ, 250 ml. bardak için 4 çorba kaşığı sıvı yağ kullanmalısınız..




MUTFAK

MUTFAKTA TENCERELER





Yemek yapımında yapılacak yemeğin porsiyon sayısına uygun tencere kullanmak gerekir. Yemek yaparken malzeme ölçülerine uygun olmayan “büyük veya küçük boyda” tencere kullanmak, yemek yapımını güçleştirir. Ayrıca, uygun olmayan tencerede yapılan yemeğin kalitesi düşer. En kolayı mutfakta çeşitli ölçülerde tencere seti bulundurmaktır. Ve, var olan tencerelerin arasından en uygun ölçüde olanını yemek yapımında kullanmaktır. Özellikle tencere seçiminde çelik ve kalın tabanlı olmasını tercih etmeliyiz. Kalın tabanlı tencereler ısı sarfiyatı bakımından oldukça tasarrufludur.



Sitede yayınlamış olduğum bütün tariflerim ısıdan tasarrufu ön plana alır. Tariflerimi kullanarak yemek yaparken, yemeğinizi bir kez fokurdatmanıza izin verilir. Yemek tencerede bir defa kaynatıldıktan sonra, pişme süresi boyunca ocağın en küçük gözünde ve en kısık ateşinde pişer. Genelde yemeklerimi düdüklü tencere ve çelik tencerede yaparım. Pirinç pilavı yaparken, teflon kaplı alüminyum tencere kullanırım. Mutfakta en fazla üç, dört ve beş litrelik tencereleri kullanırım. Örneğin; bir kilo ıspanaktan yemek yapacaksam beş litrelik çelik tencereyi kullanırım.

ÖLÇÜ ALETLER


Ocak Ayarlarım



Mutfağımda kullandığım ocağımı görmektesiniz. 1nolu en büyük göz, 2 nolu en küçük (kahve pişirme amaçlı) göz, 3 ve 4 nolu aynı büyüklükte orta boy göz. Tencere, tava, ızgara ve düdüklü tencere yemeklerimi (sol baştaki) 1 numaralı büyük göz üzerinde yaparım. Tariflerimi mutfağınızda uygulayabilmeniz için, ocak ısı ayarlarınız yemekte kullandığınız malzemeler kadar önemlidir.



Örneğin; ıspanak yemeğini her seferinde aynı tat ve lezzette yapabilmeniz için malzeme ölçüleri kadar ısı ayarları da önemlidir. Yemeğinizin takrarlanabilir lezzetini her daim tutturabilmeniz, ocak ısı ayarlarını iyi kullanıyor olmanızdan geçer. Bu bakımdan yemek yaparken, her zaman ocak üzerinde tencere, tava ve düdüklünüzün çapına uygun gözü kullanmalısınız.

Yemek pişirmek için ocak üzerinde en uygun göz, 1 nolu büyük gözdür. Üzerinde her çeşit yemeği, ısı ayarlarıyla oynayarak pişirebilirsiniz. Kendim bu gözün düğmesini sağa veya sola döndürerek 5 kademe ısı elde ettim. Aşağıda bulunan açıklamalı resimler size bu konuda yardımcı olur.

Pilav Pişirme Isısı:Tariflerimde sözünü ettiğim ve pilav pişirirken kullandığım, ocak ayarım. Bu ayarı, ocağımın gaz ayar düğmesini (sağ tarafa) kapatma yönüne döndürerek sağlıyorum. Ocak yanarken alev siyah şapkanın alt hizasında oluyor. Bazen pır pır diye ses çıkarıyor. Pilavınızı tarifime uygun olarak pişirebilmeniz için gerekli bir ısı.

En Düşük Isı: Ağır Ateş veya Kısık Ateş
Tariflerimin çoğunda sözünü ettiğim ısı. Bu ısı, tenceredeki yemek kaynadıktan sonra tencere kapağı kapalı iken yemek pişinceye kadar kullandığım ısı. Bu ısı ile tencereniz kaynamaya devam eder ve tencere kapak aralığından yemek buharı gayet rahat bir şekilde çıkar. Bu ısı ayarı ile tencere kapağı gürültüsü olmaz. Eğer kapak ses yapıyor ise, ocak ısı ayarınız yüksek demektir. Bu ayarı, ocağımın gaz ayar düğmesini en sola dödürerek sağlıyorum.

Düşük Isı:Bu ısı ayarım, ocağın en düşük ısı ayarı ile normal ısı ayarı ortasında kalan ısı ayarıdır. Bir çok malzemenin kavrulmasında ve çeşitli yemeklerin pişirilmesinde kullanıyorum.

Normal ısı: Orta Ateş

Ocağımda ki bu ayarı, ısı ayar düğmesini en düşük ısı ayarı ile yüksek ısı ayar aralığının arasında, düğmeyi orta yerde sabitliyerek ayarlıyorum. Tenceremi ocak üzerine koyduktan sonra, tencerenin ısınması için kullanıyorum. Ayrıca, yemeklerde kullandığım malzemelerin ön ısıtması, bazı yemeklerin pişirilmesi ve düdüklü tenceremde çoğu yemekleri pişirirken, bu ısı ayarında ocağımı kullanıyorum.

Yüksek Isı: Yüksek Ateş veya Hararetli Ateş
Ocağımın tam açık konumu, yani büyük gözün normal yanma hali. Bu konumda ocağım, en fazla gaz ayarında yanar. Bu ayarın yeri, ocağımın gösterge panosunda yeri sabit. Su ısıtırken, makarna veya mantı haşlarken, ızgara yaparken, ya da büyük tencerelerle yemek yaptığım zamanlarda ocağımı bu ısı ayarında kullanıyorum.

‘Kolay Gelsin’


Tariflerimde malzemelerin ölçülerini üstte gördüğünüz mutfak aletlerimle alıyorum. Aileniz 2 veya 3, ya da 6 kişilik nüfusa sahipse; 200 ml. ölçüsünde su bardağını kullandığınızda, yaptığınız yemek israf olmaz. Ayrıca; bakliyat, un, şeker, pirinç, bulgur gibi bardak ölçülerini grama çevirmeniz daha kolay olur.

BAHARATLARIN KULLANILDIĞI YEMEKLER

BAHARATLARIN KULLANILDIĞI YEMEKLER


Baharatlar yiyecek, içecek gibi çeşitli gıda maddelerinin hazırlanmasında yemeğin lezzetini artırmak, koku ve tat vermek için kullanılır. Baharatlar çeşitli bitkilerin tohum ve yapraklarından elde edilir. Kimi baharatlar doğrudan olduğu gibi kullanılır, kimileri ise, ezilerek veya toz haline getirilerek kullanılır. Gereğinden fazla kullanılan baharatlar yemeğin tadını bozabileceğinden dikkatli kullanmak gerekir. Özellikle tencerede pişirilen yemeklerde ve ızgara yapılan etlerde elimizden geldiği kadar az baharat kullanmaya özen göstermeliyiz.

Biberiye: Beyaz ve siyah et terbiyelerinde, fırın patateslerinde, kavurmalarda, soslarda ve yahnilerde kullanılır.

Çam Fıstığı: Dolma, sarma içlerinde, çeşitli tatlılarda, helva yapımında, çeşitli pilavların hazırlanmasında kullanılır.

Çörek Otu: Pide, ekmek, çörek, açma ve börek üstlerine serpilir.

Damla Sakızı: Bazı sütlü tatlılarda, muhallebilerde, aşure de ve dondurma yapımında kullanılır.

Defne yaprağı: Balıklarda, soslarda, et sularında, salçalı et yemeklerinde ve etlerin terbiye edilmesinde kullanılır.

Dereotu: Zeytinyağlı birçok sebze yemeklerinde, salatalarda, cacıkta, bazı balık buğlamalarında, dolma içlerinde, kabak yemeklerinde ve bazı soslarda.

Fesleğen: Et yemeklerinde, salatalarda kullanılır.

Hardal: Bir çok et, balık, tavuk ve sebze yemeklerinde baharat olarak kullanıldığı gibi, çeşitli sos yapımında katkı malzeme olarak kullanılır. Hardal toz veya doğrudan hardal sosu olarak hazırlanmış şekli ile kullanılır. Özellikle hazır hardal sosları daha çok hamburger ve sosisli sandviçler de kullanılır.

Haşhaş Tohumu: Pide, çörek, ekmek ve kek yapımında kullanılır.

Hindistan Cevizi Rendesi: Bazı pasta, kurabiye, çöreklerde, çorbalarda, hamur işlerinde ve sosların hazırlanmasında kullanılır.

Kakule: Hoş kokulu bu baharat bazı yemeklerde, ekmek, kek, tatlı, kurabiye, bisküvi ve turşu yapımında aroma verici olarak kullanılır.

Kapari: Turşu halinde buğulamalarda, salatalarda kullanılır.

Karabiber: Bütün yemeklerde, salatalarda, balıklarda, beyaz etlerde, siyah etlerde ve bu etlerle yapılan bütün yemeklerde kullanılır.

Karanfil: Et, tavuk ve balık sularında, bazı keklerde, tatlılarda ve içeceklerde kullanılır.

Kekik: Etlerde, etlerin terbiye edilmesinde, çorbalarda, balıklarda, rostolorda, salçalı kebaplarda, salata soslarında, patateslerde, tavuk etlerinde kullanılır. Doğrudan ızgara veya kızartılacak et üzerinde kullanılmamasını öneririm. Yüksek ısı karşısında yanıp kömür olduğu için özellikle ızgara et ve köftelerde uygun olmuyor. O yüzden, ızgara ve kızartma etlerde, kekik yemek yenirken kullanılması daha uygun olur.

Kırmızı Biber: Toz veya pul biber olarak çorbalarda, kebaplarda, salatalarda ve arzu edilen bütün yemeklerde, güveçlerde ve soslarda kullanlır.

Kimyon: Köftelerde, soslarda, bazı yemeklerde, sucuk içlerinde, çemen yapımında, bazı çorbalarda ve dolma içlerinde kullanılır.

Kişniş ‘Aşotu’ : Çorba ve salatalarda, ekmeklerde, kompostolarda ve bisküvi yapımında, tatlı hamurlarında kullanılır.

Koruk Ekşisi:
Çiğ köfte, kısır, dolma ve salatalarda kullanıldığı gibi, limon suyunun kullanıldığı her yerde ve sulandırılmak suretiyle şurup yapılarak kullanılır.

Köfte Baharı: Köfte yapımında kullanılır.

Köri: Bazı baharatların, belirli ölçüde karıştırılmasıyle bir araya getirilen ve köri ismi verilen baharattır. Köri baharatını oluşturan baharatlar, zerdeçal, zencefil, hint cevizi, kakule, kimyon, biber, kişniş, karanfil ve demirhindi baharatıdır. Siyah ve beyaz et soslarında, kimi yemeklerde ve köftelerde kullanılmaktadır. Bu baharat, damak zevkinize hitap ediyorsa, aşırıya kaçmamak üzere bütün yemeklerde kullanılabilir.

Kuş Üzümü: Dolma içlerinde, çeşitli pilavlarda, komposto, kek, aşure, bazı börek ve kurabiye hazırlanmasında kullanılır.

Limon Tuzu: Reçel, şurup, turşu, salamura ve tatlıların şıra yapımında kullanıldığı gibi bazı yemeklerde tatlandırıcı olarak kullanılır. 1 Adet limon’un kullanılması gereken yerlerde, 1 gram limon tuzu kullanılması yeterlidir.

Maydanoz: Salatalarda, dolma içlerinde, köftelerde, bazı yemeklerde ve soslarda kullanılır.

Muskat: Hint Cevizi diyede tabir edilen baharat çorbalarda, köftelerde, sebze yemeklerinde, tatlı hamurlarında, kek, kurabiye ve çöreklerde kullanılır.

Nane: Bazı çorbalarda, dolmalarda, balık çorbalarında, bazı sebze yemeklerinde, salatalarda kullanılır.

Nar Ekşisi: Salatalarda, dolma ve sarma içlerinde, çiğ köfte ve kısırda, bazı soslarda, mezelerde, yeşil zeytin, siyah zeytin soslarında , çorba ve yemeklerde, sulanırılmak suretiyle şurup yapılarak kullanılır.

Safran: Yemeklerde, pilavlarda, zerde yapımında, sütlü tatlılarda, tavuk eti ve bazı deniz ürünlerinde kullanılır.

Sarımsak: Yemeklerde, buğulamalarda, dolmalarda, köftelerde, soslarda, kavurmalarda, çorbalarda kullanılır.

Sumak: Bazı yemeklerde, çorbalarda, kebap ve dolma içlerinde kullanılır.

Susam: Simit, pide, ekmek, çörek, kurabiye üstlerine serpilir.

Tarçın: Sütlü tatlılarda, bazı bisküi çeşitlerinin yapımında, bazı keklerde, meyvalı pastaların yapımında ve bazı içeceklerde kullanılır.

Tarhun: Balık, tavuk ve siyah et terbiyesinde ve salata soslarında kullanılır.

Vanilya: Sütlü tatlılarda, keklerde kullanılır.

Yenibahar: Dolma içlerinde, köftelerde, iç pilavlarda, sucuk içlerinde, çemen yapımında ve bazı soslarda kullanılır.

Zerdeçal: Bazı yemeklerde, köri baharatının karışımında, tavuk etleri için sos yapımında, tatlı ve keklerde, deniz ürünlerinde, sözün kısası safran baharatının kullanıldığı her yerde kullanılır.

‘Kolay Gelsin’



24 Nisan 2017 Pazartesi

FIRINDA PATLICAN KEBABI



FIRINDA PATLICAN KEBABI

Fırında Patlıcan Kebabı için Malzemeler3 adet patlıcan

Köftesi için Malzemeler500 gr kıyma
bir su bardağı galeta unu
Bir adet kuru soğan (Rendelenmiş)
2 diş sarımsak (Rendelenmiş)
1 çay kaşığı pulbiber
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı karabiber
1 adet yumurta


Sosu için 50 gr tereyağı
yarım çay bardağından biraz az sıvıyağ
Biraz pul biber
Biraz karabiber
1 çorba kaşığı salça
Biraz tuz


Fırında Patlıcan Kebabı Nasıl Yapılır?

Patlıcanları soymadan i̇stediğiniz kalınlıkta dilimlere kesin ( acısı çıksın diye 20 dk tuzlu suda bekletin)
Köftesi için olan bütün malzemelerin hepsini karıştırıp İyice yoğurun.
Orta boy borcama bir köfte bir patlıcan sıralı şekilde dizin. Borcamın boş kalan kısmına dilimlenmiş domates biber i̇lave edebilirsiniz.
Sosu için sıvıyağ ve tereyağı tavaya alın salçayı ilave edip biraz kavurun baharatlarını tuzunu ve suyu ilave ettikten sonra patlıcan kebabı üzerine dökün.
Patlıcan kebabının üzerini fırın poşetiyle kapatın, önceden satılmış 200 ° fırında(30 dk kadar) pişirin daha sonra üzerindeki fırın poşetini çıkartın ve patlıcanlar güzelce kızarana kadar pişirme işlemine devam edin.
Patlıcan kebabı geçtikten sonra fırını kapatın 15 dk kadar dinlendirin veve servis yapın.
Afiyet olsun

BESİNLERİ DOĞRU PİŞİRME


Besinleri Nasıl Daha Doğru Bir Şekilde Pişirebiliriz?

• Yemeklerinizi pişirirken yağda kızartma veya kavurma gibi yöntemler yerine mümkün olduğunca haşlama, fırında ızgara, buharda-suda pişirme gibi yöntemleri kullanmanızı tavsiye ederiz.

• Yemeklerinize farklı lezzetler katmak istiyorsanız sebzelerle ve baharatlarla çok güzel sonuçlar elde edebilirsiniz, yağlı soslar yemeğinize lezzet katmak için tek çözüm değil.

• Sos hazırlarken veya çorba pişirirken krema yerine az yağlı süt kullanmayı da deneyebilirsiniz, çok daha hafif ve sağlıklı bir seçim olacaktır.

• Sebze yemeği pişirirken bir kilo sebzeye iki yemek kaşığı sıvı yağ (tercihen zeytinyağı) yeterli gelecektir. Sebze yemeğini etli pişiriyorsanız yağ ilave etmenize gerek kalmayacaktır.

• Izgarayı sadece et, tavuk, balık gibi yiyecekler için değil, sebzeler için de kullanmayı deneyin. Patlıcan, kabak, soğan gibi sebzelerle çok güzel sonuçlar elde edebilirsiniz.

• Bir yumurta ve iki yumurta beyazını karıştırıp, tavada çok az suyla beraber sebzelerinizi pişirebilirsiniz.

• Tavuğun haşlama suyunda biriken yağı sebze yemeklerinizde ve çorbalarınızda kullanabilirsiniz.

• Patatesi kızartmak yerine fırında sütle pişirmek çok daha sağlıklı ve lezzetli bir çözüm olacaktır.

• Fırın tepsinizin tabanını yağlamak yerine yağlı kâğıt kullanın.

• Kurabiye, kek, pasta gibi tariflerinizde şeker yerine kuru meyve, bal veya pekmez gibi seçimler yapabilirsiniz. Yağı azaltmak için de yağsız süt tercih edebilirsiniz.

AKLIMIZDA BULUNSUN


Mutfaktayken Aklımızın Bir Köşesinde Bulunsun

• Yemeğinizin tuzunu fazla mı kaçırdınız? İçine birkaç dilim patates atın, fazla tuzu patatesler emecektir.

• Fırınınıza sinmiş yemek kokularından mı şikâyetçisiniz? Fırınınız içine yarısı sirke, yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun ve birkaç dakika fırınınızı bu şekilde ısıtın ve ardından soğumaya bırakın. Kokunun gittiğini fark edeceksiniz.

• Ellerinizdeki soğan veya sarımsak kokusunu gidermek istiyorsanız haşlanmış patatesle ovmak en uygun çözümdür.

• Sebzelerinizi tuzlu suda yıkamanız daha etkili ve hızlı bir temizleme sağlar.

• Mantar sotelerken tencerenizin kapağı açık olsun, böylece mantarlar çok su vermez ve kararmaz.

• Buzdolabındaki nemi almak için içine tuz dolu bir kap bırakmanız yeterlidir.

• Fırından yeni çıkmış kekinizi kalıptan çıkarmakta zorlanıyorsanız kabın altına ıslak bir bez yayarak bekletin.

• Defneyaprağını un saklama kabına koymak unun böceklenmesini engeller.

• Yumurta haşlarken suya bir kaşık sirke koyun, böylece yumurtayı çatlatmadan pişirebilirsiniz.

• Karnabahar pişirirken pişme suyuna biraz süt katarsanız hem karnabaharların çok güzel bir renge kavuştuğunu hem de kötü kokmadığını göreceksiniz.

• Kullanılmış salçanın çok hızlı bozulduğundan şikâyetçiyseniz üzerini düzelterek zeytinyağı ilave edin, bu şekilde daha uzun bir süre saklayabilirsiniz.

• Cam kapaklı tencerede yemek pişirirken buğu oluşmasını istemiyorsanız cam kapağı limonla ovun.

• Meyveleri saklarken aralarına birkaç tutam yaprak serpiştirin, böylece meyveleriniz daha uzun süre taze kalacaktır.

PÜF NOKTALAR


Hamur işi ve tatlılar için püf noktalar;

• Hamurun mayalandığını anlamak için parmağınızı hamura bastırın, şekli eski haline geliyorsa tamamdır.

• Hamurun mayalanma süresini kısaltmak isterseniz, fırını 40 derecede ısıtın ve kapatın. Hamurun üzerini örterek sıcak fırında 20 dakika bekletin
.
• Börek yaparken sosu iyice çekmesi ve lezzetli olması için hazırladıktan sonra üzerini kapatın ve bir gece buzdolabında bekletin.

• Pandispanya hamurunu kalıba dökerken kaşıkla hafifçe kenarlara doğru hamuru alın, ortasını çukurlaştırıp fırına yerleştirin. Eşit kabaracaktır.

• Tatlılara vanilyayı en son eklerseniz, vanilya tadı daha etkili olur.
Tavuk pişirirken…

• Tavuk ve balığı unlayıp kızartmadan önce buzdolabında 1 saat bekletin.

• Tavukları pişirmeden önce 2 saat sütte bekletirseniz, daha yumuşak ve lezzetli olur.

Yemek yaparken aklınızda bulunsun…

• Patatesi haşlamak yerine fırınlayarak tüketmek, glisemik indeksi düşürdüğünden daha sağlıklıdır.

• Yemeğin fazla tuzunu almak için kabukları soyulmuş patates ilave edin ve yemekle beraber pişirin.

• Eğer yemeğinizin yağı fazla kaçtıysa içine bir marul yaprağı atın, tüm yağın toplandığını 
göreceksiniz.

• Yemeklerinize baharatını yemeğiniz piştikten sonra eklerseniz aromasını kaybetmemiş olur.

• Soğanı kavururken veya kızartma yaparken içine biraz tuz atın, hem yanmayacak hem de sıçramayacaktır.

• Tereyağını kavururken içine zeytinyağı eklerseniz yağınız esmerleşmez.

• Kuru fasulye pişirirken içine bir miktar kimyon eklerseniz, gazını almış olursunuz.

• Sos hazırlarlarken kavurduğunuz unun içine süt veya suyu soğuk olarak eklemeyin, topaklanır.

• Çılbır ya da poşet yumurta hazırlarken kaynamış suya sirke eklerseniz yumurta dağılmaz.

• Sosisleri pişirirken çatlamaması için 5 dakika soğuk sütte bekletin.

Mutfak kileriniz için diğer yararlı öneriler…

• Bayat ekmekleri tazelemek için ısıya dayanıklı bir kaba koyun, altına yarısına kadar suyla dolu tencere yerleştirin, kapağını kapatın ve ekmekler yumuşayıncaya kadar orta ateşte pişirin.

• Bayat ekmekleri tazelemek için üzerine su serpin ve fırın poşetine koyarak 170 derecede ısıtılmış fırında 10 dakika tutun.

• Bakliyatlarınınız saklarken, böceklenmemesi için, kavanozunuza birkaç diş sarımsak koyun.

PRATİK BİLGİLER

Mutfaktaki pratik bilgiler ve yemek pişirme püf noktaları!!!

Çorba yapmanın püf noktaları;

• Sebze çorbalarda kullanacağız sebzenin kararmaması için içine biraz sirke ekleyin.

• Çorbanın kıvamını tutturamayıp çok sulu olursa, yağ ve unu kavurup çorbanın içine ekleyiniz.

• Fazla bayatlamış ekmeklerinizi değerlendirin. Bayat ekleri garnitür olarak çorbaların yanında servis edebilirsiniz. Ekmeyi küçük kasecikler halinde kesip bir kâsenin içene koyun. Ekmeyin üzerine hoşunuza giden baharat çeşitlerini ekleyerek zeytinyağı ile birlikte fırına verir kizartin. Altın gibi kızardıktan sonra kavanozun içinde alıp çorba sevisi için bekletin.

Güzel salata yapmanın püf noktaları;

• Salata hazırlarken malzemeleri tamamen kurutursanız sosun nüfuz etmesine olanak sağlarsınız.

• Salataya sos dökerken en son yağını ekleyin, öncesinde eklerseniz yağ sosun geçmesini engeller.

• Yeşillikleri muhafaza ederken kuru olmalarına ve hava almayacak bir kapta buzdolabında bekletin.

• Limonun daha çok su vermesi için sıkmadan önce sıcak suda bekletin ve çatalla üzerini delin.

• Meyve ve sebzeleri yıkamadan buzdolabında saklayın, daha uzun süre dayanacaktır.

Pilav pişirmenin püf noktaları;

• Pilav yaparken, pirincin nişastasını iyice yıkarsanız pilav beyaz olur.

• Pilav pişirirken birkaç damla limon damlatırsanız parlak ve tane tane bir pilav elde edersiniz.

• Pilav pişirirken toz şeker ilave ederseniz, lezzetine katkıda bulunursunuz.

23 Nisan 2017 Pazar

YEMEK HAKKINDA BİLGİ







 YEMEK HAKKINDA BİLGİ

Bitkisel Besin Maddeleri

Yemeklerimizdeki bitkisel besin maddelerinin en önemlisi tahıldır. Tahıl, en çok ekmek, makarna, pasta vs. şeklinde kullanılır. Tahıl tanelerinde %50-70 nişasta, %3-15 protein, %l-2 yağ, % 10-1 3 su bulunur. Tuzlardan en çok potasyumfosfat vardır.

Ekmek ne kadar beyaz olursa o derecede fazla kalori verir.

100 gr. beyaz buğday ekmeği 258 kalori

100 gr. orta buğday ekmeği 234 kalori

100 gr. tam buğday ekmeği 218 kalori

Vitaminler daha çok kepekte bulunduğundan, kepeksiz unlardan yapılan ekmeklerde vitamin azdır. Ekmeğin hazırlanmasında kullanılan mâyalarda çok miktarda B vitaminleri vardır. İyi çiğnenmek şartı ile ekmeğin kabuğu içinden daha kolay sindirilir.

Sebzeler

Sebzelerin önemi bileşimlerinde bulunan çeşitli tuzlar ve vitaminler bakımındandır. Bol nişastalı veya şekerli olanları dışındaki sebzelerin besin değeri azdır.

Sebzelerin %75-95’i sudur. Yeraltı gövdeleri veya kökleri yenilen patates, şalgam gibi bitkilerde karbonhidrat bol miktarda bulunur. Yaprakları yenenlerde karbonhidrat çok azdır. Sebzelerde protein miktarı da azdır.

Tuzlar arasında potasyum ve demir çok tur. Sebzelerin besi değeri ve verdikleri kalori düşüktür; meselâ:

100 gram taze fasulya 23, karnabahar 19, lâhana 15, ıspanak 11, marul 15, havuç 32, kırmızı turp 18 kalori verir.

Sebzelerin besin değeri, pişirilirken içine katılan yağ, kıyma gibi besinlerle 2-3 misline çıkarılır.

Madensel tuzlar ve vitaminlerden başka sebzelerin önemli bir faydası da selüloz etkisiyle barsak hareketlerini uyarması ve dışkı durumunu düzenlemesidir.

Başlıca sebzeler ve özellikleri:
a) Baklagiller. — Olgun taneleri kurutularak veya yeşil kabuklariyle beraber taze olarak yenen sebzelerdir. Yemeklerimizde kullanılan bakla, fasulye, mercimek, nohut, börülce ve bezelye baklagillerdendir. Baklagillerde °o23-25 protein, %55 karbonhidrat vardır. Yağ, bakla, mercimek ve fasulyede %2, soya tanelerinde ise %15-23’tür. Madensel tuzlardan kalsiyum, potasyum, vitaminlerden A ve B vitaminleri fazladır.

b) Yeraltı Gövdesi, Kökleri ve Soğanları Yenilenler. — Yeraltı gövdesi yenenler arasında en önemlisi patatestir. Patateste nişasta °/o 20, azotlu maddeler %2 kadardır. 100 gram patates 92 kalori verir.

Kökleri yenenler, pancar, havuç, şalgam, kereviz ve turptur. Pancar şeker elde etmekte kullanılır. Havuçta %4 glikoz, %2 sakkaroz vardır. A vitaminiyle ilgisinden dolayı havuçta bulunan karoten önemlidir.

Soğanlı bitkilerden sarmısak ve soğan özel lezzet ve kokulariyle yemeklere çeşni verir.

c) Meyvaları ve Başlıca Kısımları Yenenler. — Meyvaları yenen sebzeler arasında domates, patlıcan, kabak, hıyar, biber, bamya sayılabilir.

Salata veya yemeklerde kullanılan domates C ve A vitamininden çok zengindir.

d) Yaprak, Sap, Çiçek ve Çiçek Tablaları Yenilenler. — Bunların baş!ıcaları ıspanak, lahana, marul, kıvırcık salata, kuşkonmaz, enginar, kereviz., karnabahar, hindibadır Bu sebzeler gerek vitamin, gerekse madensel tuziar bakımından çok zengindir.

Mantarların besi değeri de sebzeler gibidir. Bunlarda klorofil olmadığından nişasta bulunmaz. 100 gram mantar 24-40 kalori verir.

Meyvalar ve Yemişler
Meyvalar lezzetleri ve bileşimleri bakımından değerli besinlerdir. Şeker, vitaminler, organik asitler ve kokulu maddelerce zengindirler.

Yemişlerden fındık, ceviz, badem vardır. Yemişlerin verdiği kalori, meyvalarınkinden yüksektir. Meselâ %12’sı protein, %56’sı yağ ve °o6’sr karbonhidrat olan 100 gram fındık 602 kalori verir,

AAeyvalarda sebzelere göre karbonhidrat claha çok olduğu için verdikleri kalori sebzelerden yüksektir. Kalori değerieri şöyledir (100 gram için ):

Elma …………………… 57

Armut ………………… 57

Ayva …………………… 58

Kiraz …………………… 68

Şeftali ………………… 61

Taze incir ……………… 74

Taze üzüm ……………… 78

Kuru incir ……………… 257

Hurma…………………. 304

Sebze ve meyvaların konserveleri, kurutmak, kutu konservesi, turşu, şekerleme şeklinde yapılır. Reçel, marmelât gibi şekerlemelerin besi değeri oldukça yüksektir.

Tatlılar
Bitkilerden çeşitii tatlı maddeler elde edilir. Şeker kamışından ve pancardan çıkarılan sakkaroz insanların beslenmesinde önemli bir yer tutar. Sakkarozdan başka laktoz (süt şekeri), maltoz (arpa ve hububattan), glikoz (üzüm şekeri), früktoz, levüloz (meyva şekeri) da bitkilerden aldığımız şekerler arasındadır.

Değişik şekerlerin verdiği kalori (her 100 gram için) şöyledir:
Sakkaroz 400; inverti şeker 318; süt şekeri 400; nişasta şekeri 332; nişasta şurubu 319.

Baharlar

Yemeklere hoşa gidecek tat veren bazı maddelere bahar denir. Baharlar iştah açmak bakımından önemlidir. Bu maddeler bitkilerin tohum, meyva, çiçek, yaprak, kabuk ve köklerinden elde edilir.

En önemli baharlar şunlardır:
Hardal, küçük hindistan cevizi, vanilya, karabiber, kırmızı biber, kimyon, karanfil, defne, tarçın, zencefil.

Baharlar fazla ve sürekli kullanılırsa sağlığa zarar verir. Bunların sindirim sisteminden başka sinir sistemi, dolaşım sistemi ve böbrek gibi diğer organlar üzerinde kötü etkileri vardır.

Madensel Besin Maddeleri
Hayvanlar ve bitkilerden alınan bakır, kükürt, kalsiyum, potasyum, demir, fosfat gibi çeşitli madensel tuzlardan başka yemeklere mutfak tuzu (sodyum klorür) eklenir (Bk. Tuz).

Yemeklerin Doyuruculuğu
İnsanlar kalori, protein, tuz, vitamin almak için değil, açlığı gidermek için yemek yer.

Bir yemeğin doyurucu olması, kalori değeriyle ilgili değildir. Doyma, tokluk duygusunun devamıdır. Mide besinlerle uğraştığı süre insan tokluk duyar. Yemeklerin kalitesi, pişirme şekli, lokma iriliği ve hacmi da doyma ile ilgilidir. Besinler midede ne kadar kalırlarsa ve ne kadar fazla salgı çıkmasını sağlarlarsa o derece tok tuterlar.

En doyurucu yemekler et yemekleridir. Etli yemekler, sütlü ve sebzeli yemeklerden daha uzun müddet tok tutar. Yağlar da doyurucudur. Bitkisel besinlerin doyurma değeri düşüktür, Kızartma ve kavurma şeklinde hazırlanmış yemekler salgı üzerine artırıcı etkileri sebebiyle suda kaynamışlardan daha fazla doyurur.

Yemekler ve Ruhi Faktörler
insan, zevkine uygun ve alıştığı yemekleri arzular. Sindirim sisteminin görevini yerine getirebilmesi için çalışma isteği olmalıdır. Ve-jetatif (bitkisel) sinir sisteminin kontrolü altında bulunan sindirim organları, besinlerin kimyasal ve fiziksel uyarmaları yanında iştah,
açlık, ağrı, tiksinme, keyifsizlik ve isteksizlik gibi ruhsal faktörlerin etkisindedir.

Mide salgısı bu gibi ruhsal etkiler altında az veya çok salgılanır. Mide salgısı on iki parmak ve barsak salgılarını da uyarır.

Yemeklerden iyice faydalanabilmek için sindirim sisteminin salgı ve hareketler bakımından görevini tam yapması lâzımdır.

Temizlik, iyi görünüş ve tadın veya aksine pislik, fena görünüş ve kötü kokuların yemeklerden gereği gibi faydalanmamızda önemi büyüktür.

Yemekler Niçin Pişirilir
İnsanlar besinleri hazırlar, pişirir, yemek şekline sokar. Pişirmenin amacı besinlerdeki faydalı maddelerin emilmesini kolaylaştırmak, besinleri bozan, hastalık yapan mikropları ve parazitleri yok etmek, hayvansal ve bitkisel dokulardaki kimyasal değişme ve bozulmaları önlemek, yemekleri temiz ve iştah verici şekle sokmaktır.

Hayvansal ve bitkisel dokularda besi unsurları hücre içindedir. Bilhassa bitkilerde hücre duvarlarında bulunan selüloz insan sindirim organlarında güç parçalanır. Bu hücreleri parçalamak için övütme, döğme ve ezme usulleri vardır. Çiğ veya pişmiş besinler, bu gibi mekanik metotiarla faydalanılacak hale getirilir. Sonra pişirilerek yenebilir hale sokulur. Çiğneme de mekanik bir parçalamadır.

Meyva ve salatalar hariç, besinlerin çoğu ancak pişirmekle yenecek hale getirilir. Kaynatmak, haşlamak, kavurmak, kızartmak, ızgarada pişirmek gibi sıcak etkisiyle hayvansal veya bitkisel besinlerin dokuları gevşetilir, hücre duvarları parçalanır ve besin unsurları serbes hale gelmiş olur.

Bunlardan başka biyö-kimyasal metotlarla ekmek, yoğurt, peynir ve turşular yapılarak besinlerden faydalanma derecesi artırılmış olur.

YEMEKLERİMİZİ HAZIRLADIĞIMIZ BESİN MADDELERİ



YEMEKLERİMİZİ HAZIRLADIĞIMIZ BESİN MADDELERİ

İnsanlar, yemekleri için lüzumlu maddeleri tabiattan elde eder. Bu maddeler hayvansal, bitkisel, madensel olmak üzere üçe ayrılır.




Hayvansal Besin Maddeleri

Süt. — Süt, vücut için gerekli bütün yapı, enerji, tuz ve vitamin maddelerini içinde bulunduran çok değerli bir besin maddesidir. Protein, şeker, yağ bakımından da zengin olan sütte A, D, B, C vitaminleri, kalsiyum, fosfor, potasyum ve sodyum tuzları vardır.

Süt, olduğu gibi veya yoğunlaştırılmış konserve olarak, yahut süt tozu şeklînde kullanılır. Çorba ve yemeklere de katılabilir.

Sütten elde edilen tereyağ, peynir, yoğurt tek başına yenildiği gibi, yemeklerimize çeşitli şekilde karıştırılır.

Yumurta. — Protein ve yağ bakımından olduğu kadar A, D ve B vitaminleri ve demir bakımından da değerli bir besindir. Rafadan, kaynamış, sahanda (yağda pişmiş) ve omlet şeklinde yenir. Ayrıca tatlılara, hamur işlerine, pasta ve çöreklere, terbiye olarak çeşitli yemeklere konur. Ortalama 52 gramlık bir tavuk yumurtası 70 kalori verir.

Etler. — Ette %20 protein, %0,3-3,5 yağ ve %0,1-0,5 kadar glikoz vardır. Madensel tuzlardan kalsiyum, potasyum, fosfat, sodyum klorür bulunur. Pişme sırasında etteki vitaminlerin çoğu yok olur.
İnsan besininde, genel olarak bitkilerle beslenen hayvanların etleri kullanılır. Sığır etinin dokusu sıkı ve kan bakımından zengindir. Koyun ve domuz etinde, kas liflerinin içinde de yağ vardır. Av hayvanları ve kuş etinde yağ miktarı çok azdır. Özel olarak kesim için beslenmiş kasaplık hayvanların yağı kasların etrafında kalın bir tabaka halinde bulunur.

Etin besin değeri yağ miktarıne! ve pişirilme şekline bağlıdır. 100 gram hayvan yağı 800-850 kalori verir. Bir kilogram etin verdiği kalori yağlı veya yağsız olduğuna göre değişir.

Et pişirilirken bazı değişikliklere uğrar. Tuzlar ve sindirim salgılarını uyaran maddeler kaynama sırasında suya geçer. Su kaybı sebebiyle etin ağırlığı %30-40 kadar azalır. Tavada ve ızgarada kızartmakla et suyu, tuzlar ve salgı uyaran maddelerin kaybı önlenir.

Hayvanların kas etlerinden başka, kalb, akciğer, karaciğer, beyin, dil, işkembe, böbrek, dalak gibi sakatat denilen iç organları ela yenir. Bu iç organlar ve kan sucuk yapmakta da kullanılır. Karaciğer, böbrek ve kalb vitamin bakımından zengindir.

Konserve metotlariyle çeşitli et ürünleri elde edilmektedir. Kurutmak etin suyunu %70′ ten %14’e indirir. Birçok memleketlerde güneşte kurutma, tuzlama ve baharat koymak suretiyle lezzetli et çeşitleri yapılır. Memleketimizde iklimi bu işe elverişli Kayseri’de yapılan pastırma bunlar arasındadır.

Etler dondurmakla da uzun zaman muhafaza edilir. Donma sırasında lifler arasına çıkan et suyu donar ve lifleri birbirinden ayırır. Donmuş et kullanılacağı zaman özsuyu kaybının önüne geçmek için bir müddet —10 ilâ + 6 derece arasında bekleterek donun çözülmesi beklenmeli ve sonra hemen kullanmalıdır.

Etler ayrîca tuzlama, salamura, tütsüleme kutu konserveleri ve sucuk şeklinde de uzun zaman saklanır. Sucuk yapmak için et, yağ, iç organlar, kan kullanılır. Bunlardan başka içine tuz, baharlar, süt, yumurta, soğan, sarımsak da eklenir. Bu karışım barsak, parşömen kâğıdı veya selofan kılıflar içine konur. Su-cukiarın protein, yağ, karbonhidrat bakımından değeri içindeki maddelere göre değişir.

Balık etleri soluk renktedir. Su miktarı kasaplık hayvanlarınkinden fazla, yağ miktarı ise azdır. Yağsız balık etinde % 15-18 protein, %0,5-1 yağ vardır, 100 gramı 70-80 kalori verir. Yağlı balıkların besin değeri daha yüksektir. Bileşimleri % 12-20 protein, %7-28 yağ arasında oynar ve 100 gramı 130-300 kalori verir.

Balık etleri de pişirilirken su kaybeder ve ağırlığı azalır. Balıkların kas etinde vitamin çok azdır. Vitaminler daha çok iç organlarda bulunur. Morina karaciğeri ve havyarlar vitamin bakımından zengindir. Balık yumurtaları bileşim bakımından kuş yumurtalarına benzer.

Balık etleri tütsüleme, tuzlama, salamura ve kurutma metotlariyle konserve edilir.

Hayvansal besin maddeleri arasında yumuşakçalar ve kabuklular da yer alır. Yumuşakçaların başlıca yenilenleri istridye, midye, mürekkep balığı ve sümüklü böcektir. Kabuklular arasında İstakoz ve yengeç, çeşitleri, karides vardır.

YEMEK NEDİR? YEMEK HAKKINDA BİLGİ


Yemek Nedir? Yemekler Hakkında Bilgi

Yemekler ile ilgili olarak geniş bilgilerin yer aldığı sayfamız. Hayvansal ve bitkisel besin maddeleri hakkında bilgiler. Yemekler neden pişirilir?

Özel usüller ile pişirilerek hazırlanmış yiyecek maddelerine yemek denir.YEMEKLER, bize vücudun yapısında lâzım olan maddeleri ve iş görmek için gerekli enerjiyi sağlar.

Günlük hayatımızda, besinlerin yeterliğini, uygunluğunu ve sağlığa zararlılık derecesini derinliğine düşünmez, genel olarak açlığı gidermek için yemek yeriz. Halbuki yemekler, vücudumuza gerekli enerjiyi verir (şekerli ve nişastalı maddeler, yağlar), madensel tuzları, vitaminleri sağlar. Günlük yemeklerimizin seçiminde bu noktaya dikkat edilmesi gerekir.

Vücudumuz için gerekli enerji, karbonhidrat (şekerli ve nişastaiı maddeler), yağ ve proteinlerdeki karbon ve hidrojeni yakmakla elde edilir. Bu üç besin maddesinden, protein ihtiyacı,, günde ortalama 100 gram kadardır. Yeni hücrelerin meydana getirilmesi, dokuların tamiri için proteine özel bir ihtiyaç vardır. Yağ ve karbonhidratlar, enerji verimi bakımından birbirlerinin yerine geçebilir.

Yemeklerimiz, bize madensel tuzlar ve vitaminleri sağlama bakımından, da önemlidir. Madensel tuzlar, enerji vermez, ama vücuda, yapı taşı olarak lüzumludurlar ve hayat olaylarında rolleri büyüktür. Organizmadaki sıvılarının osmotik basıncı, asit ve alkali reaksiyonu, oksijen taşınması gibi önemli fizyolojik olaylar; kemik ve dişlerin sağlamlığı tuzların varlığına bağlıdır. Madensel maddeler, ter, dışkı ve sidikle vücuttan atıldığı için, bunların yemekle alınması gerektir. İnsanlar için en önemli tuz kaynağı sebze ve meyvalardır. Yemekler pişirilirken kaynatma sırasında madensel maddeler suya geçer. Çok defa yapıldığı gibi bu suyun atılması yemeklerde tuzların azalmasına sebep olur.

Yemeklerimizle almakta olduğumuz demir, kükürt, bakır, fosfor, kalsiyum, klor, potasyum, magnezyum ve sodyum tuzlarına dışarıdan ayrıca eklenen madde mutfak tuzudur. Hayvansal besinlerde bir miktar bulunan sodyum klorür (mutfak tuzu), bitkisel besinlerde çok azdır. Bu sebeple insanın günde yemeklerle beraber 10-15 gr. tuz alması gerkir.

Eksiklik veya yokluklarında çeşitli hastalıkların ve belirtilerin çıkmasına sebep olan vitaminleri, içinde çiğ meyva ve taze sebzeler bulunan çok yönlü bir beslenme kolaylıkla karşılar.(Bak. Vitaminler)

Yemeklerimizdeki vitaminler, bayatlama; yanlış saklama ve uygun olmıyan pişirmeler yüzünden azalır veya tamamen yok olur. Değişik etkilere karşı vitaminlerin dayanma gücü bir değildir. Genel olarak 100°’ye kadar ısıtılan besinlerde E ve D vitaminleri zarar görmez. Sıcaklıkla birlikte hava (oksijen) etkisiyle A vitamini ve alkalilerin etkisiyle Bı ve B2 vitaminleri bozulur. C vitamini, sıcaklık, alkali ve hava (oksijen) etkisiyle tamamen yok olur.

100°’nin üzerincfe C vitamini toptan yok olur ve diğer vitaminler az çok zarar görür.

Buz dolabında tutmak veya dondurmak yemeklerdeki hemen bütün vitaminleri korur. Yalnız C vitamini soğukta da oksitlenir ve bozulur. Güneşin ültraviyole ışınları besinlerdeki D vitaminini artırır, A, B2 ve C vitaminlerine ise zarar verir. Kurutulmuş sebze ve meyvalarda iyi usuller kullanılmışsa birçok vitamin bulunur. Örneğin kurutulmuş incir A vitamininden zengindir.

İSTENMEYEN KOKULARDAN KOLAYCA KURTULUN



İSTENMEYEN KOKULARDAN KOLAYCA KURTULUN

– Soğan kokusunu ellerinizden çıkarmak için, evvelden haşladığınız patatesi mutfaktaki işiniz bitince elinize sürerek beş dakika kadar ovabilirsiniz.

– Uzunca bir süre kullanılmayan eski çaydanlıklar, zamanla pek de hoş olmayan bir koku edinirler. Bunu önlemek için en kolayı, içine bir parça kesme şeker koymaktır.

– Karnabaharın haşlama suyuna bir miktar süt katarsanız kar gibi beyaz olduğunu, hem de köt- kokmadığını farkedeceksiniz.

– Kereviz pişirirken kokusunu almak için içine biraz lahana turşusu koyun. Turşu, kerevizin kokusunu alacaktır.

– Lahananın pişerken pek de hoş olmayan bir kokusu vardır. Bunu önlemek için, lahanayı pişireceğiniz tencerenin içine, biraz ekmek içi koymak yeterlidir. Yemeğe karışmaması için, ekmek içlerini küçük, temiz bir torba içinde koymanız, sonra alıp atmanız da size büyük kolaylık sağlayacaktır.

– Ellerdeki sarımsak kokusunu çıkarmak için avucunuza biraz tuz alıp, hafifçe nemlendirdikten sonra iyice ovalayın. Sabunla da iyice yıkarsanız sarımsak kokusunun çıkmış olduğunu göreceksiniz. Hatta soğan ve balık kokusunun da.

– Soğan soymaya başlamadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız, soğan kokusunun elinize bulaşmadığını göreceksiniz.

– Balık kokusunu tabaklardan, çatallardan, bıçaklardan çıkarmak hiç kolay olmaz.Balık kokusunu çıkarmak için yıkama suyunun içine bolca kahve telvesi atın. Telve balık kokusunu emecektir. Sonra bildiğiniz gibi bolca suyla durulayın.

– Buzdolabınızdaki bazı meyve ve yemeklerin kokusu öteki yemekleride sarar. Küçük bir kaba biraz süt koyup dolabınızın bir köşesine yerleştirirseniz, istenmeyen kokuların süt tarafından emildiğini göreceksiniz.

– Balık kızartırken çıkan köt- kokuyu önlemek için yağa limon suyu sıkın. Böylece aynı yağı başka bir kızartmada da kullanabilirsiniz.

– Çöp kutunuzun içine bir miktar karbonat yada kabartma tozu dökerseniz etrafa yaydığı köt- kokuyu önlemiş olursunuz.

– Yanmış süt kokusunu yok etmek için tencerenin üzerine ıslak bir bez koyun. Daha sonra bezi tencerenin üzerinden kaldırıp, durulayarak tekrar tencerenin üzerine örtün. Bu işlemi birkaç kez tekrarlayın.

– Kızartma yaptığınızda mutfağınıza koku yayılmasını istemiyorsanız bir kapta sirkeli su kaynatın.

– Ekmek tahtasının kokusunu gidermek için ikiye böldüğünüz bir limonun kesik yüzüyle iyice ovun.

– Karidesi haşlarken etrafa yayılan kokuyu gidermek için haşlama suyuna iki çorba kaşığı sirke katın.

– Elden sarımsak-soğan kokusunu çıkarmak için; eller sabunla yıkandıktan sonra, metal bir yemek kaşığını elinizde tutup musluk suyunun altında bir süre bekletmek faydalı olacaktır

YEMEK YAPARKEN UYGULAYABİLECEĞİNİZ PRATİK BİLGİLER



YEMEK YAPARKEN UYGULAYABİLECEĞİNİZ PRATİK BİLGİLER


1- Turşunuzun daha lezzetli olması için kurarken bir miktar şeker ilave edin.

2- Patlıcanların daha az yağ çekmesini sağlamak için kızartmadan yarım saat önce doğrayıp tuzlu suda bekletin.

3- Kek yaparken yumurtalarınızın oda sıcaklığında olması kekinizin daha çok kabarmasını sağlayacaktır.

4- Turşunuzun çabuk yumuşamaması için kurarken sofra tuzu yerine kaya tuzu kullanın.

5- Kekinizin kalıptan çıkartırken dağılmaması için oda sıcaklığına gelinceye kadar dinlendirin.

6- Yemeğinizin tuzunu fazla kaçırınca tencereye birkaç parça soyulmuş çiğ patates atın, fazla tuzu alacaktır.

7- Mayonez hazırlarken tutması için hep aynı yöne doğru çırpın.

8- Soğan soyarken gözlerinizin yaşarmaması için soğanı içi su dolu bir tasın içinde soyun.

9- Soğanlarınızı buzdolabında muhafaza ederseniz, doğrarken daha az gözleriniz yaşaracaktır.

10- Domatesin kabuğunu kolay soymak için, kaynar suya batırıp çıkartın, ince bir çizik attıktan sonra bıçağın tersini domatesin yüzünde gezdirin.

11- Pilavınızı tekrar ısıtırken, pilav tencerenizi su dolu daha geniş bir tencerenin içine oturtarak kaynatırsanız pilavınız ilk hazırladığınızdaki gibi tazeliğini koruyacaktır.

12- Reçel yaparken sert meyveleri önceden yumuşaya kadar kaynatmazsanız, reçeliniz kıvam aldığında meyveler sert kalır.

13- Turşunuza lezzet katmak için kurarken 2-3 kereviz sapı ekleyebilirsiniz.

14- Çatlamış yumurtayı dağıtmadan haşlamak için haşlama suyuna 1 yemek kaşığı sirke eklemeniz yeterli.

15- Yemeğinizin tuzunu fazla kaçırdıysanız içine irice dilimlenmiş bir kaç patates atın. Bir süre pişirdikten sonra patatesleri alın, bu sayede fazla tuzun bir kısmını alabilirsiniz.

16- Soğan kavururken pembeleşmesi için bir miktar tuz ilave edebilirsiniz.

17- Kızartma yaparken tavadaki yağın sıçramaması için içine bir miktar tuz atabilirsiniz.

18- Sosisleri çatlamadan kızartmak için kızartmadan önce bıçakla 1-2 çizik atın ya da bir kaç yerinden çatal ile delikler açabilirsiniz.

19- Mısır haşlarken tuz atarsanız mısır sertleşir, bu nedenle mısırı haşladıktan sonra tuzlayın.

20- Haşlanmış mısırın daha lezzetli olması için haşlama suyuna bir miktar toz şeker atın.

21- Bayat ekmeklerinizi galeta unu hazırlayarak değerlendirebilirsiniz. Bunun için fırında kızartıp rondoda çekmeniz yeterli.

22- Kuru kahvenizin ilk günkü tazeliğini koruması için metal ya da cam bir kavanozda muhafaza etmeniz, muhafaza edeceğiniz kaba 1 adet kesme şeker atmanız yeterli.

23- Pişireceğiniz mantarların kararmaması için yıkadıktan sonra limonlu suda bekletmeniz yeterli.

24- Karnabaharın rahatsız edici kokusu gidermek için haşlarken içine bir miktar süt ekleyebilirsiniz.

25- Kurduğunuz turşunuzun içinde organizmaların oluşmasını önlemek için kullanacağınız miktarda suyu önceden kaynatıp soğutun.

26- Bayatlamış ekmeklerinizi değerlendirmek için dilimleyip üzerine zeytinyağı ve sarımsak sürerek fırınlayın, yemeklerle servis edin.

27- Şekerlenen balı eski haline getirmek için kavanozu içi sıcak su dolu bir kapta bekletin, kısa sürede eski halini aldığını göreceksiniz.

28- Pişirdiğiniz kekin kalıba yapışmaması için hamuru dökmeden önce kalıbı yağlayın sonra bir miktar un serpin.

29- Turşunuzun aromasını arttırmak için kurarken 1 avuç kişniş tohumu ekleyin.

30- Ciğer kızartması çok çabuk sertleşebilir, bunu engellemek için una bir miktar karbonat eklemeniz yeterli.

31- Yumurta aklarını çırparken sulanmaması için kullandığınız ekipmanın kuru olmasına dikkat edin.

32- Tuzluğunuzun içindeki tuzun rutubet yapmaması için içine bir miktar pirinç atın.

33- Turşuluk malzemelerin taze ve ezik olmamasına özen gösterin, bu sayede hem daha lezzetli olacaktır, hem de daha uzun süre dayanacaktır.

34- Hamur işi yaparken tüm malzemelerinizin oda sıcaklığında olmasına özen gösterin.

35- Böreğinizin daha lezzetli olması için döşedikten sonra 1 saat kadar buzdolabında dinlendirin.


36- Kurabiye yaparken hamur ısınıp yumuşadıysa streç filme sararak 15-20 dakika buzdolabında dinlendirebilirsiniz.

37- Fırında tavuk pişirirken fırın poşeti kullanırsanız tavuğunuz kendi suyunda pişerek daha da lezzetli olacaktır.

38- Fırın poşetinde pişirdiğiniz tavuğun içine 1 adet soğan atarsanız rahatsız edici kokusunun kaybolduğunu göreceksiniz.

39- Pişireceğiniz etin daha yumuşak olması için 1 gece önceden süt ve zeytinyağı ile marine edebilirsiniz.

40- Patatesleri kızartırken birbirine yapışmasını istemiyorsanız dilimledikten 2-3 su yıkayıp süzülmeye bırakın.

41- Pilavınızın daha beyaz olmasını istiyorsanız pişirirken içine 1-2 damla limon suyu damlatın.

42- Pilavınızın lapa olmasını istemiyorsanız nişastası gidene kadar 2-3 su yıkayın, daha sonra süzün.

43- Pizzanızın daha yumuşak olması için hamura bir miktar patates püresi ekleyebilirsiniz.

44- Böreğinizin nar gibi kızarmasını istiyorsanız üzerine bir miktar yoğurt sürebilirsiniz.

45- Haşladığınız tavuğun suyunu buz kalıpları içinde dondurabilir, daha sonra yemeklerinizde kullanabilirsiniz.

46- Pişirdiğiniz kekin iyi kabarmasını istiyorsanız, ilk 20 dakika fırınınızın kapağını açmayın.

47- Hazırladığınız kekte çökme olduysa krema ile kaplayarak kusurları gizleyebilirsiniz.

48- Reçelinizin küflenmesini önlemek için pişirirken içine küçük bir parça tereyağı atabilirsiniz.

49- Reçelinizin marmelat gibi olmaması için seçtiğiniz meyvelerin çok olgunlaşmamış olmasına dikkat edin.

50- Turşunuzun üzeri küfleniyorsa küfü kevgir ile alın, üzerini kaplayacak kadar zeytinyağı ilave edin. Bu sayede artık küf tutmayacaktır.

Her Hakkı Saklıdır…

ÖNEMLİ BİLGİLER 2



ÖNEMLİ BİLGİLER 2
  • 1700'lerde paça yapıp satan ev kadınları paçacıları kızdırdığı için kadıya şikayet edilmişlerdi. 

  • 1 kg. kuru üzüm elde etmek için 4 kg. üzüm gerekir. 

  • Vanilya içeren ürünlerin sadece %2'sinde vanilya vardır, geri kalanında vanilin vardır. 

  • "Patlıcanın eşi dostu nedir? Ya sirke ya sarımsak." (Mevlana, 1259) 

  • Güllaç güllü aş demektir. 

  • Sütlaç sütlü aş demektir. 

  • Türkiye'de önce Pepsi (1962) sonra Coca Cola (1964) satılmaya başlanmıştır. 

  • Pepsi 1893'te Kuzey Karolina'da satılmaya başlanmıştır. (Türkiye 1962) 

  • İlk Burger King "Insta Burger King" ismiyle 1953'te Florida'da açıldı, şimdiki ismine 1954'te geçti. 
(Türkiye 1995)

  • İlk Mcdonald's "Airdrome" ismiyle 1937'de California'da açıldı, şimdiki ismine 1948'de geçti. 
(Türkiye 1986)

  • İlk çorba hipopatam çorbasıdır. MÖ 6000 zamanlarında yapılmıştır. 

  • Dünyanın en değerli kahvesi kopi luwak'tır. 

  • İçindekiler bölümünde aroma olan ürünlerde o malzemeden olmayabilir veya çok az olabilir. 

  • Orta Çağ'da yaşasaydınız şeker bulmakta zorlanacaktınız, bulduğunuzdaysa mesela sütten 9 kat daha pahalı olacaktı. 

  • O kadar çok domates çeşidi vardır ki, her gün bir tanesini deneseniz bile hepsini denemeniz 20 yıl sürer. 

  • Domates aslında meyvedir. 

  • Dünyanın en çok tüketilen meyvesi muzdur. 

  • Pepsi'nin ilk ismi "Brad's Drink"tir, 1898'de Pepsi olarak değiştirilmiştir. 

  • Coca Cola 1886'da Atlanta'da satılmaya başlanmıştır. (Türkiye 1964) 

  • Kokuları olmadan elma, patates ve soğanın tadı aynıdır. 

  • İlk iskender Bursa'da 1867'de Mehmet Oğlu İskender tarafından yapılmıştır. 

  • Dünyanın en çok peynir tüketilen ülkesi kişi başı yıllık 30 kg.'la Yunanistan'dır. (Türkiye 19 kg.) 

  • 1 gram yağda 9, alkolde 7, karbonhidrat ve proteinde 4 kalori vardır. 

  • Evliya Çelebi’nin Seyahatname'sinde tamı tamına 2.246 yemek ismi geçer.

ÖNEMLİ BİLGİLER 1




ÖNEMLİ BİLGİLER 1
  • Bir narın içinde ortalama 600 nar tanesi vardır. Bu sayı narın türüne ve büyüklüğüne göre
değişir. 

  • Patlamış mısır 7.000 yıldır aramızdadır. 

  • Havucun asıl rengi mordur. Bildiğimiz turuncu renkli havuç 1500'lü yıllarda Hollandalı çiftçilerce üretilmiştir. 

  • Doğuştan bildiğimiz tek tat şekerdir, diğer tatları öğrenerek severiz veya sevmeyiz.

  • Ay'da yenen ilk meyve şeftalidir. 1969'da Neil Armstrong ve Buzz Aldrin tarafından yenilmiştir. 

  • Karpuzun %92'si, havucun %90'ı ve nihayet ekmeğin %30'u sudur. 

  • Yumurtanın katı pişip pişmediğini anlamak için kendi etrafında döndürebilirsiniz, dönüyorsa katıdır. 

  • Dünyanın en çok kullanılan baharatı karabiberdir. 

  • Şarapla pişirilen yemeklerde hiç alkol yoktur, çünkü yemek pişerken alkol buharlaşmıştır bile. 

  • Kabak çekirdeği kavrulmadan yenildiğinde çok daha faydalıdır. 

  • Elma gülgiller ailesindendir. Hatta çilek, armut, şeftali, erik, kayısı, ayva, kiraz, böğürtlen ve badem de. 

  • Konserve açacağı konserveden ancak 50 yıl kadar sonra icat edilmiştir. 

  • Bir dakikada en fazla 25 kalori yakabilirsiniz, ancak kolayca 250 kalori alabilirsiniz. 

  • İsmiyle yapılan ilk pizza 1889'da Napoli'de yapılan mozzarella, domates ve fesleğenli margherita pizzaydı. 

  • Elma suda yüzer, çünkü yaklaşık %25'i havadan oluşur. (Özkütlesi suya göre azdır.) 

  • Brokolide portakaldan 2 kat fazla C vitamini vardır. 

  • Dünyanın en acı biberi Habanero'dur. 

  • Fıstık dinamit yapımında kullanılır. 

  • Havuçta hiç yağ yoktur. 

  • Elma, kahve kadar iyi uyku açar. 

  • Patlamış mısır Aztekler tarafından bulunmuştur. 

  • Kereviz yerken yaktığınız enerji aldığınızdan fazladır, yani ne kadar çok kereviz yerseniz o kadar zayıflarsınız. 

  • Bal milyonlarca yıl boyunca bozulmadan taze kalabilen tek yiyecektir. 

  • Dünyanın en çok çikolata tüketilen ülkesi kişi başı yıllık 12 kg.'la İsviçre'dir. (Türkiye 2.5 kg.) 

  • Her mısır tanesi birbirinden farklıdır. 

  • O kadar çok elma çeşidi vardır ki, her gün bir tanesini deneseniz bile hepsini denemeniz 19 yıl sürer.

  • Limonda çilekten daha fazla şeker vardır. 

  • Bir Osmanlı askeri seferdeyken her gün 800 gr. ekmek tüketirdi. 

  • Domatese benzeyen ancak tatlı biber ve patlıcan tadındaki "kavata"dan saraya 1694'te 34.200 tane alınmıştır. 

  • Kanlıca yoğurdu 1600'lerin ortalarında satılmaya başlanmıştır.